10 Mart 2014 Pazartesi

Gitme!

Sustu ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Kursağında koca bir yumruk peyda olmuş, gitmek bilmiyordu. Sanki o olmasa konuşacak, hem de öyle bir konuşacak ki saatlerce nefessiz anlatacak, en sonunda yorgun düşüp sarılacaktı, sadece sarılacak... Halbuki konuşamadı, sadece dinledi, belli belirsiz gülümsedi ve başını sallayıp uzaklaşmaya başladı. Neden en gerekli yerlerde konuşamazdı ki insan? Neden susup kalırdı öylece, biriken kelimeler boyunu aşarken? Neden?

9 Mart 2014 Pazar

Şiir Hüznü -Akşam-

Şiirin etkisini sabaha ve geceye göre değerlendirdik. Şimdi sıra akşamda. Belki de insanı en çok etkileyebileceği zaman diliminde...

6 Mart 2014 Perşembe

Ne Kadar Yaşıyoruz?

Hayatla kurduğumuz bağ ne kadar güçlü? Hayatın ne kadar içinde veya dışındayız? En önemlisi de ne kadar yaşıyoruz?

1 Mart 2014 Cumartesi

Şiir Hüznü -Sabah, Gece-

Şiir Hüznü koydum adını. Bazı şiirleri her okuyuşumdaki içimi kaplayan o hisse bu adı verdim. İmgeler getiriyor hüznü, bize sunuyor. Biz de her okuyuşumuzda biraz daha kullanıyoruz onu. Ama farklı zamanlarda ve farklı şekillerde... 

Mesela serin bir sabah, balkonda yeni bir günle tanışırken birkaç dize geliverir aklınıza. İçinizden tekrarlayıp durursunuz. Her tekrarlayışınızda biraz daha içinize işlediğini hissedersiniz. Bunda havanın serin olmasının da etkisi vardır tabi... Onun etkisi gün boyunca devam eder. Tam bir "hüzünlü" havası vermez ama içinizde bir hüzün kırıntısı tüm gün dolanır. Gülerken hissettirir kendini, ya da tek başınıza kaldığınızda... Güne mutluluk veren bir hüzünle başlamak için ideal yöntem, serin havada şiir...

Diğer bir vakit ise, gecedir. Bu zaman dilimi duygularımızın en baskın ve mantığımızın da en çekinik olduğu dönemdir. Bunun içindir ki en ufak bir şeyle duygulanabiliriz. Şiirlerse ufak değil, duygulanmak için "kocaman" şeylerdir. Bu yüzden okuduğunuz güzel bir şiir sizi her şeyinizle etkisi altına alabilir. Belki o daha önce de bahsettiğimiz "yastığa" gömülüp şiirin verdiği hissi güzel bir çikolata yiyormuşçasına yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yaşarsınız. Belki yatakta kıvranır, duygularınızın sizi tamamiyle ele geçirmesine izin verir ve düşünmeden hareket eder, yalnızca içinizden geçenleri yaparsınız. Bir şiirle bile yorgun düşebilirsiniz. Zaten günün yorgunluğunu taşıyorken bir de şiirin verdiği yorgunluğu taşıyamaz bedeniniz. İşte en güzel kısım da şimdi başlar:

Güzel bir şiirden sonra uyumak...